Sinemanın efsane isimlerinden kabul edilen Brian de Palma’nın
(Scarface, Mission: Impossible) erkek egemen sinemasından sonra kadınları ve
şehvetlerini odağına aldığı Tutku (Passion) gerilim türünün bir örneği olarak
lanse ediliyor. Sherlock Holmes: A Game of Shadows’tan sonra tekrar bir araya
gelen iki aktris Rachel McAdams ve Naomi Rapace’ın başrollerinde oynadığı
filmde güçlü bir şirketin üst düzey yöneticisi olan Christine (McAdams) ve onun
asistanı Isabelle’in (Rapace) sıradışı ilişkisi ele alınıyor.
Parlak fikirleri ile kendini kısa zamanda gösteren Isabelle,
şirketin yeni ürünü için ortaya koyduğu reklam filmini çektiğinde patronu
Christine’in bu fikri kendine mal edeceğini düşünemez. Aynı zamanda cinsel ve
duygusal bir çekimle patronuna bağlı olan saf asistanımız, zamanla intikamın
soğuk yenen bir yemek olduğunun farkına varacaktır fakat karşısındaki kişiyi
kolay bir lokma sandığı için pişman olmayı göze alamayacak kadar da kördür.
Alain Corneau’nün filmi Crime d’amour’un yeniden çevrimi olan
Passion, senaryonun özgün versiyonuna tanık olma fırsatı elde edemesem de bana
oldukça zorlama bir iş gibi geldi. Müziklerin seyirci üzerinde oldukça efektif
kullanıldığı filmin hikayesindeki gidişatın da bu vesileyle etkilenmesi,
izleyeni süresi boyunca çoğu zaman gereksiz heyecanlara sürüklemesi, seyirliği
oldukça zor bir filmin ortaya çıkmasına sebep vermiş. Perde karşısındakini
şaşırtma yoluyla beğenisini kazanmayı tercih etme gibi bir yola sapıldığı
şüphesi uyandıran senaryo başta zeka ürünü gibi gelse de aslında sinemanın
alışık olduğu oyunların yeniden önümüze serilmesinden başka bir şey olmadığını
anlamak çok da uzun sürmüyor. Kağıt üzerindeki bu vasatlığa kıyasla
performansları daha iyi olan McAdams ve Rapace biraz olsun filmi kurtarmak için
çaba sarf etmişe benziyor. Yan rollerde karşımıza çıkan Paul Anderson ve
Karoline Herfurth’ün işlerinin de kötü olmadığını belirtmekte fayda var.
Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan ve 2013
yılı içinde seyirci karşısına çıkmaya hazırlanan Passion, öyle gözüküyor ki
Filmekimi seyircisini pek memnun etmeyi başaramadı. Cinsellik ve şehvet
üzerinden sükse yapmaya çalışan De Palma’nın seyirciye bu konuda hiçbir şey
vermemesinin üzüntüsü de film hakkındaki umutların boşa çıkacağının en basit
göstergesi olacaktır.
Puan: 5/10

Yorumlar