Ana içeriğe atla

Filmekimi 2011: Le Havre

İsmini filmekimi 2011 programında görünce konusuna bile bakmadan listeme eklediğim tanınmış yönetmen Aki Kaurismäki'nin ödüllü filmi Le Havre, aslında çok tanıdık bir hikayeyi tekrar ele alıyor. Afrika'dan kaçan mülteci bir çocuğu devlet yetkililerinden korumak için yanına alan yaşlı bir adamın, çocuğu İngiltere'deki annesine kavuşturmak için verdiği küçük mücadeleyi izlediğimiz Le Havre'da umduğumu buldum desem yalan olur.

Kötü oyuncular vardır, rol yapamazlar. İyi oyuncular vardır, kendilerine hayran bırakırlar. Bir de iyi oyuncu olup da rol yapmaması gerekenler vardır; öyle her filmde karşımıza çıkmazlar. İşte o istisnalardan biri de Le Havre. Kaurismäki'nin filmlerinden eksik etmediği André Wilms ve Kati Outinen'nin başrolleri paylaştığı yapımda oyuncular daha önce oyunculuk yapmamışçasına basit ve duru performanslar sergiliyor. Elbette bu yönetmenin bir taktiği ama böyle bir hikayede bu taktik uygulanınca seyirci ister istemez olumsuz düşüncelere yöneliyor. Gerçi oyuncular bu stratejide dahi işlerini haklarıyla yapmışlar, yeteneksiz gözükmeleri kimseyi rahatsız etmiyor, göze dahi batmıyor. Lakin festivalde izlediğim hiçbir filmde insanlar Le Havre'da olduğu kadar salonu terk etmemişti.

Şapkalı, pardösülü dedektif ve mahallenin küçük esnafı göndermeleri ile gülümseten film, bir zamanların Fransız sinemasına aslında küçük bir saygı duruşu niteliğinde. Cannes'da FIPRESCI Ödülü'nü kazanan Le Havre, Chicago Uluslararası Film Festivali'nde büyük ödülün de sahibi oldu. Finlandiya'nın Oscar aday adayı olan filmin ilk 8'e kalıp kalamayacağı ise merak konusu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Oscar Gecesi Programı

85. Akademi Ödülleri'nde kazananların açıklanacağı ödüllerin veriliş sıralaması sızdı. Spoiler olarak görenler varsa hiç bakmasın derim. Buyrunuz: En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu En İyi Kısa Metraj Animasyon En İyi Animasyon En İyi Görüntü Yönetimi En İyi Görsel Efekt En İyi Kostüm Tasarımı En İyi Makyaj & Saç En İyi Kısa Metraj Film En İyi Kısa Metraj Belgesel En İyi Belgesel Yabancı Dilde En İyi Film En İyi Ses Miksajı En İyi Ses Kurgusu En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu En İyi Kurgu En İyi Yapım Tasarımı En İyi Özgün Müzik En İyi Özgün Şarkı En İyi Uyarlama Senaryo En İyi Özgün Senaryo En İyi Yönetmen En İyi Kadın Oyuncu En İyi Erkek Oyuncu En İyi Film

Rise of the Guardians (2012) Efsane Beşli

Dreamworks'ün en beğendiğim işinin (Shrek'i bir kenara koyarsak) How to Train Your Dragon olduğunu her defasında söylemişimdir. Ondan önce ya da sonra Dragon gibi bir atmosferi yakalayamayan animasyon şirketi; Kung Fu Panda, Puss in Boots ve Megamind gibi akıllara zarar işler yaptıktan sonra Rise of the Guardians ile bir kez daha hedef kitlesi olarak çocukları seçerek yanlış kararlara imza atıyor. Uyku perisi (sandman), diş perisi (tooth fairy), Noel Baba ve Paskalya Tavşanı'ndan oluşan dört kişilik bir muhafız ekibinin yüzyıllardır tüm dünyadaki çocukları korku ve kabuslara karşı korumasının ardından ortaya çıkan Karabasan (boogeyman) felaketine karşı bir araya gelmelerini, başa çıkamamaları üzerine de Jack Frost isimli bizim kültürümüzün pek de aşina olmadığı bir mit karakterinin de yardıma koşmasını izliyoruz Efsane Beşli'de (amma uzun oldu bu cümle). Aslında Dreamworks'ün iyi yaptığı bir şey var. Pixar'ın karakterlerinde göremediğimiz ve animasyon f...

Deathly Hallows: Part II

Zümrüdüanka Yoldaşlığı filminden itibaren Harry Potter serisinin yönetmen koltuğuna oturan David Yates, televizyonla adını biraz olsun duyurmuş ve sonrasında Potter ile ünlenmiş bir yönetmen. Kendisinin tek başarısı Primetime Emmy Ödülleri'nde kazandığı bir adaylıktan ibaret. Ta ki Deathly Hallows: Part I'a kadar. Her zaman en iyi Harry Potter filminin Prisoner of Azkaban olduğunu düşünmüşümdür. Usta yönetmen Alfonso Cuaron'un elinden çıkan film, diğer Potter filmlerinden daha farklı bir havaya aitti. Belki de bunun sebebi Voldemort'un yokluğudur, bilinmez, ama seriyi izleyen herkes Azkaban'ın farklı bir tadı olduğundan şüphesizdir.  Azkaban ile yarışacak bir Potter filmi geleceğini hiç düşünmezken birden, hiç beklemediğim bir yönetmen olan Yates'ten, Deathly Hallows'un ilk bölümü geldi. Sanki o zamana kadar çocuk filmi olarak tasarlanan seri birden yetişkin filmi olmuştu. Kitaba en sadık film olarak Potter tarihine geçen Bölüm I, izleyenlerden de oldukça ...