Ana içeriğe atla

Bu Sonuçlara Hazır Olun! - Bölüm 5

12 - En İyi Özgün Müzik

Hans Zimmer ve John Powell gibi başarılı müzisyenlerin yanında A.R. Rahman gibi yüzmilyonlarca albüm satmış bir efsanenin de aday olduğu en iyi özgün müzik ödülünün en güçlü adayları ne yazık ki bu üç isim gözükmüyor: Sene içinde diğer pek çok ödül gibi The Social Network'e gitti özgün müzik kategorisindeki ödüller. 

Altın Küre'yi de kazanan The Social Network'e müzik konusundaki ilk yenilgi BAFTA'larda geldi. The King's Speech'e yaptığı eşsiz müziklerle ödülü kapan Alexandre Desplat'nın Uluslararası Film Müziği Eleştirmenleri Ödülleri'nde de bu sene 7 adaylığı var. Kısaca The Social Network karşısında bir hayli güçlü olan The King's Speech'in Oscar'ı alacağı düşünülse de ödül The Social Network'e gidebilir, şaşırmamak gerekir. Gerçi benim şaşıracağım tek sonuç John Powell'ın ödülü alması olurdu -ki gözyaşlarıma hakim olamazdım sanırım, dünyalar benim olurdu. 

13 - En İyi Özgün Şarkı

İki Country, bir folk/elektronik rock şarkısı ve bir pop şarkısının yarıştığı özgün şarkı kategorisinde zaferi elde edecek olan ismi tahmin etmek o kadar da kolay değil aslında. Burlesque'in şarkılarının aday gösterilmeyişi (özellikle You Haven't Seen the Last of Me) üzücü olsa da We Belong Together'ın en güçlü aday olduğunu söyleyebiliriz. Amerikanların yerel müziği olarak Country'den yana oy kullanan bir Akademi ile karşı karşıya isek eğer Coming Home yerine We Belong Together tercih edilecektir. Ama animasyon kategorisinde görmezden gelinen Tangled'ı bir şekilde onurlandırmak isteyen bir Akademi de görebiliriz 27 Şubat gecesi. 

Tek bir gerçek var, o da adaylar arasında en iyi olduğu halde If I Rise'ın ödülü alamayacağıdır. Akademi,  2 sene önce Jai Ho ile haklı bir Oscar zaferi kazanan A.R. Rahman'a üçüncü Oscar ödülünü bu kadar kısa sürede vermez. Sözüm şu ki We Belong Together yerine I See the Light ya da If I Rise görmek şaşırtmaz, aksine sevindirir -sevindirmeli.

...

Sırada: Bu Sonuçlara Hazır Olun! - Bölüm 6 (En iyi film, en iyi yönetmen)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Oscar Gecesi Programı

85. Akademi Ödülleri'nde kazananların açıklanacağı ödüllerin veriliş sıralaması sızdı. Spoiler olarak görenler varsa hiç bakmasın derim. Buyrunuz: En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu En İyi Kısa Metraj Animasyon En İyi Animasyon En İyi Görüntü Yönetimi En İyi Görsel Efekt En İyi Kostüm Tasarımı En İyi Makyaj & Saç En İyi Kısa Metraj Film En İyi Kısa Metraj Belgesel En İyi Belgesel Yabancı Dilde En İyi Film En İyi Ses Miksajı En İyi Ses Kurgusu En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu En İyi Kurgu En İyi Yapım Tasarımı En İyi Özgün Müzik En İyi Özgün Şarkı En İyi Uyarlama Senaryo En İyi Özgün Senaryo En İyi Yönetmen En İyi Kadın Oyuncu En İyi Erkek Oyuncu En İyi Film

Rise of the Guardians (2012) Efsane Beşli

Dreamworks'ün en beğendiğim işinin (Shrek'i bir kenara koyarsak) How to Train Your Dragon olduğunu her defasında söylemişimdir. Ondan önce ya da sonra Dragon gibi bir atmosferi yakalayamayan animasyon şirketi; Kung Fu Panda, Puss in Boots ve Megamind gibi akıllara zarar işler yaptıktan sonra Rise of the Guardians ile bir kez daha hedef kitlesi olarak çocukları seçerek yanlış kararlara imza atıyor. Uyku perisi (sandman), diş perisi (tooth fairy), Noel Baba ve Paskalya Tavşanı'ndan oluşan dört kişilik bir muhafız ekibinin yüzyıllardır tüm dünyadaki çocukları korku ve kabuslara karşı korumasının ardından ortaya çıkan Karabasan (boogeyman) felaketine karşı bir araya gelmelerini, başa çıkamamaları üzerine de Jack Frost isimli bizim kültürümüzün pek de aşina olmadığı bir mit karakterinin de yardıma koşmasını izliyoruz Efsane Beşli'de (amma uzun oldu bu cümle). Aslında Dreamworks'ün iyi yaptığı bir şey var. Pixar'ın karakterlerinde göremediğimiz ve animasyon f...

Deathly Hallows: Part II

Zümrüdüanka Yoldaşlığı filminden itibaren Harry Potter serisinin yönetmen koltuğuna oturan David Yates, televizyonla adını biraz olsun duyurmuş ve sonrasında Potter ile ünlenmiş bir yönetmen. Kendisinin tek başarısı Primetime Emmy Ödülleri'nde kazandığı bir adaylıktan ibaret. Ta ki Deathly Hallows: Part I'a kadar. Her zaman en iyi Harry Potter filminin Prisoner of Azkaban olduğunu düşünmüşümdür. Usta yönetmen Alfonso Cuaron'un elinden çıkan film, diğer Potter filmlerinden daha farklı bir havaya aitti. Belki de bunun sebebi Voldemort'un yokluğudur, bilinmez, ama seriyi izleyen herkes Azkaban'ın farklı bir tadı olduğundan şüphesizdir.  Azkaban ile yarışacak bir Potter filmi geleceğini hiç düşünmezken birden, hiç beklemediğim bir yönetmen olan Yates'ten, Deathly Hallows'un ilk bölümü geldi. Sanki o zamana kadar çocuk filmi olarak tasarlanan seri birden yetişkin filmi olmuştu. Kitaba en sadık film olarak Potter tarihine geçen Bölüm I, izleyenlerden de oldukça ...