Ana içeriğe atla

Eurovision Finali'ne Doğru

Biri oldukça kalitesiz, diğeri ise bir o kadar -hatta kat kat- kaliteli iki yarıfinal sonrasında Eurovision sezonunun en önemli anlarına sahiplik yapan final gecesi geldi çattı. 5'i referans ülkeleri olmak üzere toplamda 25 ülkenin sahneye çıkacağı final gecesi, geçtiğimiz senelere kıyasla bir hayli heyecanlı geçecek.


Bu heyecanın birden fazla sebebi var elbette:

- İtalya 13 yıl sonra harika bir şarkıyla yarışmaya geri döndü.
- Referans ülkeleri, bir sonraki sene yarışmayı düzenlemek için yarış içinde.
- Yarışan şarkıların kaliteleri, önceki senelerle kıyaslanamayacak kadar yüksek.
- Önceden tahmin edilebilir bir kazanana sahip değiliz.
- Yarışma, 56 yılın en iyi sahnesine ve görüntülerine tanık oluyor.
- Stefan Raab, final açılışında Satellite'ı seslendirecek!
- Oyların açıklanma sistemindeki yeni düzenleme gereği, son ana kadar kimin kazandığını tahmin edemeyecekmişiz.

Artıların yanında, bu heyecanı yıkabilecek eksiler de mevcut pek ala:

- Ses sisteminde hala düzeltme yaşanmadığından yarışmacıların sesini kalitesiz duymaya devam edeceğiz.
- Türkiye, Norveç, Ermenistan gibi renkli favoriler yerine Litvanya gibi hiç finalde yarışmamış bir ülkeyi izleyeceğiz.
- Türkiye finalde olmadığı için, Türk milletindeki heyecan düştü. (Gülüşmeler)
- Kıbrıs, San Marino, Norveç, Bulgaristan, Arnavutluk, Letonya, Slovakya, Belçika, Hollanda gibi standartların çok çok üstünde şarkılara sahip ve favorim olan ülkeleri final gecesi göremeyeceğiz.

Yukarıda da belirttiğim gibi Stefan Raab ve saz ekibinin, geçtiğimiz senenin kazanan şarkısı Satellite'ı seslendirmesi ile başlayacak Büyük Final, 25 ülkenin aşağıdaki sırayla sahne almasıyla devam edecek:

01. Finlandiya
02. Bosna Hersek
03. Danimarka
04. Litvanya
05. Macaristan
06. İrlanda
07. İsveç
08. Estonya
09. Yunanistan
10. Rusya
11. Fransa
12. İtalya (Eurovision finallerinin 1100. şarkısı!)
13. İsviçre
14. Birleşik Krallık
15. Moldova
16. Almanya
17. Romanya
18. Avusturya
19. Azerbaycan
20. Slovenya
21. İzlanda
22. İspanya
23. Ukrayna (Eurovision finallerinin 1111. şarkısı!)
24. Sırbistan
25. Gürcistan

Bu sıraya baktığımızda gözümüze çarpan birkaç şey var: Bosna Hersek'in ikinci sırada yarışacak olmasının ilk 5 şansını bir hayli düşürüyor olması, 4 favori ülke Macaristan, İrlanda, İsveç ve Estonya'nın art arda sahneye çıkmalarından ötürü birbirlerinin oylarını etkileyecek olması, İtalya'nın Fransa'dan sonra çıkarak oy kaybedecek olması, Azerbaycan'ın son 10 ülke arasındaki tek favori olması dolayısıyla elde etmesi muhtemel "pek çok" oy ve Birleşik Krallık'ın tüm bunlardan bağımsız olduğu için alacağı sayısız oy. 

Azerbaycan hariç tüm favorilerin ilk 15 şarkı içinde yer almasından ötürü bir hayli hareketli ve heyecanlı başlayacak olan yarışmada, malum hareket ve heyecan son 5-6 şarkıda yavaş yavaş sönecektir. Bu ise az önce de söylediğim gibi Azerbaycan'ın işine yarayacaktır.

Yarışmanın en zevkli ve heyecanlı bölümü olan halk oylamalarının açıklanması konusunda ise EBU bir demeç verdi. Bu demeçte, oylama sonuçlarının açıklanması için yeni bir sistem geliştirdiklerini, bu sistem sayesinde oylama sonuna kadar heyecanı doruk noktasında tutacaklarını belirttiler. Bu sene en azından ilk 3 ülkenin oylarının birbirine bir hayli yakın olacağından, sistem işe yarayacak gibi gözüküyor. 

Ülkelerin oylarını açıklayacak spikerler de yavaş yavaş kendilerini belli etti: Ukrayna'nın oylama sonuçlarını 2004 yılı Eurovision birincisi Ruslana, Rusya'nın oylarını 2008'de yarışmayı kazanan Dima Bilan, Azerbaycan'ın oylama sonuçlarını geçtiğimiz yıl ülkesine beşincilik getiren Safura, Gürcistan'ın oylama sonuçlarını geçen yılın yarışmacısı Sofia Nizharadze, Letonya'nın sonuçlarını geçtiğimiz yıl favori olmasına rağmen yarıfinali son sırada tamamlayan Aisha açıklayacak. Yunanistan'ın oylarını ise bu sene farklı bir isim, Lena Aroni açıklıyor. (Evet, o beyaz saçlı, gözlüklü, uzun suratlı amcadan kurtulduk. Belki de ölmüştür.)

Gelelim favorilerime. Yarışmayı kazanmasını istediğim 3 ülke var: Fransa, Bosna Hersek ve Azerbaycan. Fransa'nın şarkısı açıklandığından beri hem Eurovision hayranları tarafından hem de müzik çevrelerince çok destek aldı, çok beğenildi. Öyle ki o andan itibaren Fransa'nın yarışmayı kazanacağına kesin gözüyle bakan insan sayısı gün geçtikçe arttı. Her sene pek çok ülke tarafından gönderilen yavaş tempolu şarkılara bir tepki olarak gün yüzüne çıkan Sognu, farklılığıyla göze çarpıyor. Şarkıyı seslendirecek Amaury Vassili, dünyanın en genç tenoru ünvanına sahip bir müzisyen ve sahnede detone olmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Sadece jüri oylarına değil, halk oyuna da bir hayli açık olan Sognu ve Fransa'nın yarışmayı kazanmaması için -Avrupalı genç kızlar dışında- hiçbir engel  yok.

Bosna Hersek ise Balkanlar'ın şüphesiz en sevilen sesi Dino Merlin ile ikinci kez şansını arıyor. Başta kendisine bir hayli şans tanınsa da artık ilk 5'e girip giremeyeceğinden bile şüpheliyim. Sebebi ise ikinci sırada yarışacak olması ve bundan ötürü görmezden gelinme ihtimali. Amma velakin Bosna bu sene tüm Balkan oylarıyla birlikte Avrupa'nın pek çok yerinden oy toplayıp sıralamada Orta Avrupa'dan zirveye en yakın ülke olacaktır.

Türkiye'nin finale kalamamasından ötürü -muhtemelen- Avrupa'daki Türklerin oylarının yanında kendi hayran kitlesinin oylarını da cebine katarak ön sıralarda yerini alacaktır Azerbaycan. Son 10 sırada yarışacak olan  tek favori olması ise kendilerine ayrı bir şans katıyor. Şarkıları yarışma dahilindeki müzikalitesi en tavan şarkılardan biri. Eğer ses sistemi düzeltilir de vokallerin seslerini daha net duyabilirsek birinci olmaları bir hayli muhtemel olur. 

Kazanmasını istemediğim ülkeler ise Birleşik Krallık, Macaristan, İsveç ve İrlanda. Her biri en büyük favorilerden, hatta İrlanda öyle alıp başını gitti ki bahislerde 2. sıraya oturdu. Jedward'ın, şarkıları Lipstick'i sahnede oldukça başarılı seslendirdiklerini 2. yarıfinalde hepimiz gördük. Avrupalı eşcinsellerin oylarını toplamayı düşünseler de ben malum eşcinsel grubun tercihlerinin Fransa, Birleşik Krallık, İsveç, Rusya ve Macaristan'dan yana olacağını düşünüyorum. İsveç'in kötü şarkı sözleri, vokalist Eric Saade'nin kötü çıkan sesi ama sahneyi iyi kullanmalarından ötürü kuzey oylarının yanı sıra pek çok yerden oy alacağı kesin ama yarışmayı kazanması imkansız. Macaristan ise Eurovision hayranlarının favorisi. Her sene olduğu gibi bu sene de en Europop şarkıyı favori ilan eden dünyanın en zevksiz topluluğu ne yazık ki hüsrana uğrayacak ama Macaristan'ın yarışmayı ilk 10'da bitirmesine kesin gözüyle bakıyorum -tek sebebi de o topluluk. Son olarak Birleşik Krallık, bu saydığım 4 ülke arasında zafere en yakın diyar. Blue'nun hala varlığını sürdüren hayran kitlesi dışında oy alabileceğini düşünmediğim ülke, jüriye de hitap "etmiyor" mantıklı düşünürsek. Sonuç olarak kendileri bir boyband; eğer sesleri de sahnede yetmezse alacakları oyları eski hayranlarından, genç kızlardan ve eşcinsel erkeklerden alacaklardır. Kazanmaları mümkün mü? Fazlasıyla ama umuyorum ki kazanmazlar, aksi takdirde 56 senenin en kaliteli şarkılarına sahip olan yarışmaya yazık olur.

Değinmek istediğim bir diğer konu ise İskandinav oyları. Norveç'in finale kalamamasıyla sadece Finlandiya, İsveç ve Estonya şeklinde sıralanan favorilere olan oy dağılımı pek garip olmayacak yine de. İsveç ve  Estonya 12 puanlarını birbirlerine vermeyecektir, Finlandiya ise oyunu İsveç'ten yana kullanacaktır. (Estonya 12 puanı Rusya'ya verecek çünkü.) Ayrıca yarışmayı Estonya kazansa da hiç fena olmaz.

Fransa'nın 12 puanını Birleşik Krallık'a verecek olması fakat Birleşik Krallık'ın 12 puanının İrlanda'ya gidecek olması ise ironik diyerek Azerbaycan'ın 12 puanı Ukrayna'ya vereceğini açıklıyorum ve bu konuyu kapatıyorum.

Yarışmanın sonucu ne olur, kimse net tahmin yapamıyor. Benim tek ümidim yarışmayı Fransa'nın kazanması/Birleşik Krallık'ın kazanmaması yönünde. Umuyorum ki Vassili, muhteşem performansı ile herkesi büyüler:


Birinci olabilecek ülkeler ise Fransa, İrlanda, Azerbaycan, Estonya ve Birleşik Krallık. Başka hiçbir ülkeye en ufak şans tanımıyorum. Ama yukarıda da dediğim gibi gönlümden geçen Fransa!

Yorumlar

Murat Locke dedi ki…
Resmen Danimarka'yı hiçe saymışsın. Bence yarışmada ki en can alıcı şarkı onlara ait. Onların kazanmasını canı gönülden istesem de imkansız olduğunu hissediyorum. Fazla önemi de yok yarışmanın kalitesinin artması da çok hoş oldu umarım hep bu kalitede gider ;)
Medical Jesus dedi ki…
Danimarka'yı hiçe saydım çünkü şarkıları yenilikçi olmamakla birlikte her an, her yerde duyabileceğimiz bir ezgiye sahip. Rock müziğe oy vereceklerin bir kısmının, İzlanda'nın ve biraz da İskandinavya'nın oyunu alıp ilk 10'da bitirecekler diye öngörüyorum. Kazanmalarına hiç ihtimal vermiyorum açıkçası. :)
Murat Locke dedi ki…
Evet orada haklısın kazanmalarına bende ihtimal vermiyorum ama ben çok beğendim şarkıyı. Sıkça dinlerim artık :)
Medical Jesus dedi ki…
Ben de seviyorum zaten şarkıyı ama bir özgünlüğü olmadığı için unutacağım yakında diye düşünüyorum. İyi olan kazansın. :)
Stranger dedi ki…
İtalya'nın şarkısını, "Akdeniz Esintisi" adı altında incelerken "vasat" olarak nitelendirmiştiniz. Yaklaşık bir yıldır bunu düşünüyorum. :P Ehem, geçen yıl da Fransa'yı desteklemiştim, bu yıl da Fransa geçiyor içimden. Pek şeyaptığım bir tarz olmasa da Anggun'un şarkısı hoş gibi. Umarım bu yıl bir referans ülkesi kazanır yarışmayı, şov falan müthiş oluyor.
Medical Jesus dedi ki…
Halbuki şimdi bayılıyorum o şarkıya, ilk dinlemelerimde hoşuma gitmemiş demek ki.

Referans ülkelerinin kazanması iyi olur cidden. Almanya süper bir şov hazırlamıştı, Fransa ve Birleşik Krallık'ı düşünemiyorum bile.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Oscar Gecesi Programı

85. Akademi Ödülleri'nde kazananların açıklanacağı ödüllerin veriliş sıralaması sızdı. Spoiler olarak görenler varsa hiç bakmasın derim. Buyrunuz: En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu En İyi Kısa Metraj Animasyon En İyi Animasyon En İyi Görüntü Yönetimi En İyi Görsel Efekt En İyi Kostüm Tasarımı En İyi Makyaj & Saç En İyi Kısa Metraj Film En İyi Kısa Metraj Belgesel En İyi Belgesel Yabancı Dilde En İyi Film En İyi Ses Miksajı En İyi Ses Kurgusu En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu En İyi Kurgu En İyi Yapım Tasarımı En İyi Özgün Müzik En İyi Özgün Şarkı En İyi Uyarlama Senaryo En İyi Özgün Senaryo En İyi Yönetmen En İyi Kadın Oyuncu En İyi Erkek Oyuncu En İyi Film

Rise of the Guardians (2012) Efsane Beşli

Dreamworks'ün en beğendiğim işinin (Shrek'i bir kenara koyarsak) How to Train Your Dragon olduğunu her defasında söylemişimdir. Ondan önce ya da sonra Dragon gibi bir atmosferi yakalayamayan animasyon şirketi; Kung Fu Panda, Puss in Boots ve Megamind gibi akıllara zarar işler yaptıktan sonra Rise of the Guardians ile bir kez daha hedef kitlesi olarak çocukları seçerek yanlış kararlara imza atıyor. Uyku perisi (sandman), diş perisi (tooth fairy), Noel Baba ve Paskalya Tavşanı'ndan oluşan dört kişilik bir muhafız ekibinin yüzyıllardır tüm dünyadaki çocukları korku ve kabuslara karşı korumasının ardından ortaya çıkan Karabasan (boogeyman) felaketine karşı bir araya gelmelerini, başa çıkamamaları üzerine de Jack Frost isimli bizim kültürümüzün pek de aşina olmadığı bir mit karakterinin de yardıma koşmasını izliyoruz Efsane Beşli'de (amma uzun oldu bu cümle). Aslında Dreamworks'ün iyi yaptığı bir şey var. Pixar'ın karakterlerinde göremediğimiz ve animasyon f...

Deathly Hallows: Part II

Zümrüdüanka Yoldaşlığı filminden itibaren Harry Potter serisinin yönetmen koltuğuna oturan David Yates, televizyonla adını biraz olsun duyurmuş ve sonrasında Potter ile ünlenmiş bir yönetmen. Kendisinin tek başarısı Primetime Emmy Ödülleri'nde kazandığı bir adaylıktan ibaret. Ta ki Deathly Hallows: Part I'a kadar. Her zaman en iyi Harry Potter filminin Prisoner of Azkaban olduğunu düşünmüşümdür. Usta yönetmen Alfonso Cuaron'un elinden çıkan film, diğer Potter filmlerinden daha farklı bir havaya aitti. Belki de bunun sebebi Voldemort'un yokluğudur, bilinmez, ama seriyi izleyen herkes Azkaban'ın farklı bir tadı olduğundan şüphesizdir.  Azkaban ile yarışacak bir Potter filmi geleceğini hiç düşünmezken birden, hiç beklemediğim bir yönetmen olan Yates'ten, Deathly Hallows'un ilk bölümü geldi. Sanki o zamana kadar çocuk filmi olarak tasarlanan seri birden yetişkin filmi olmuştu. Kitaba en sadık film olarak Potter tarihine geçen Bölüm I, izleyenlerden de oldukça ...