Ana içeriğe atla

ESC: 2. Yarıfinal'e Doğru

Salı akşamı gerçekleşen ilk yarıfinalin ardından şimdi gözler 12 Mayıs'ta gerçekleşecek 2. yarıfinale çevrildi. İlk yarıfinalden finale çıkan 10 ülke Azerbaycan, Finlandiya, Gürcistan, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, Litvanya, Rusya, Sırbistan ve İsviçre'ydi. 

12 Mayıs gecesi finale çıkmak için yarışacak ülkeler Avusturya, Belarus, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Makedonya, İrlanda, İsrail, Letonya, Moldova, Romanya, Slovakya, Slovenya, İsveç, Hollanda ve Ukrayna. 


Yarışacak bu 19 ülkenin geneline baktığımızda, şarkılarının, 1. yarıfinalde yarışan şarkılara göre daha kaliteli(?) olduğunu görüyoruz. Öyle ki ilk yarıfinalde şarkıları başarısız olduğu halde sadece ceplerindeki oylarla finale çıkacağını tahmin ettiğimiz ülkeler varken 2. yarıfinalde bu durum pek söz konusu değil. Benim elimde olsa, gözüm kapalı olarak Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kıbrıs, Danimarka, Estonya, İrlanda, Letonya, Moldova, Romanya, Slovenya, İsveç ve Hollanda'yı direkt olarak finale koyardım -o derece. (Evet, tam tamına 13 ülke)

Ama 1. yarıfinalde anladığımız bir gerçek var: Jüri oyları artık ciddiyetini arttırıyor. Bu durum finali hak etmediğini düşündüğüm İzlanda, Litvanya gibi ülkelere fayda sağlamış olsa da ciddi favorilerden Norveç'i ve kişisel favorilerimden San Marino'yu saf dışı bıraktı. Aslında yarıfinal sistemi getirildiğinden beri her sene, her yarıfinalde en az bir favori elendi şu ana kadar; onun yerine en alakasız, tahmin edilemeyen ülke finale çıktı. Bunun en yakın zamanki örneği elbette geçen yıldan: Favori İsveç yarıfinalde sondan ikinci olurken, bahislerde son sırada yer alan ve tanıdığım kimsenin beğenmediği şarkılarıyla Belarus'un finale çıkması.

Bahislere bakacak olursak "kazanan" klasmanında sıralama Bosna Hersek, Danimarka, Estonya, İrlanda, İsveç, Slovenya, Avusturya, Romanya, Ukrayna ve Moldova şeklinde. "Finale çıkar" listesi ise küçük yer değişiklikleri içeriyor: Bosna Hersek, Danimarka, Estonya, Romanya, İsveç, İrlanda, Avusturya, Ukrayna, Slovenya ve Moldova.

Tabii ki bahisler bazı zamanlar yanıltır. İsrail adına 1998 yılında yarışıp ülkesine zafer götüren Dana International ve İsrail'in isminin bahislerde alt sıralarda kalması şaşırtıcı olsa da kendisinin final şansının yüksek olmadığı bir gerçek. 1. yarıfinaldeki sonuçlara bakınca favorilerimden Kıbrıs'ın, güçlü vokal ve başarılı sahne performansı da göz önünde bulundurulunca finale kalabileceği umudu yeşeriyor. Sürpriz yapması muhtemel diğer ülkeler ise Letonya, Hollanda, Slovakya, Bulgaristan. Gönül ister ki güzel şarkıları ile Belçika finale çıksın. Gerçi belli olmuyor hiç, yarışan tüm ülkeleri saydım gibi oldu. 

İlk tahminlerim Bosna Hersek, Danimarka, Estonya, Romanya, İsveç ve İrlanda'nın kesin olarak finale çıkacağı yönünde. Son tahminlerimi Twitter hesabım üzerinden yarışma sırasında yaparım ama zihnimden geçen son dörtlü Kıbrıs, Slovenya, Avusturya ve İsrail şeklinde.

Sonuç olarak sıkıcı ve iddialı olmayan şarkılar ve teknik problemlerle geçen ilk yarıfinalin ardından ikinci yarıfinalin müzikal anlamda daha doyurucu olacağı bir gerçek. Finalde izleyeceğimiz Fransa, Almanya ve İtalya ise ikinci yarıfinaldeki tokluğun üstüne tatlı olarak gelecek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Oscar Gecesi Programı

85. Akademi Ödülleri'nde kazananların açıklanacağı ödüllerin veriliş sıralaması sızdı. Spoiler olarak görenler varsa hiç bakmasın derim. Buyrunuz: En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu En İyi Kısa Metraj Animasyon En İyi Animasyon En İyi Görüntü Yönetimi En İyi Görsel Efekt En İyi Kostüm Tasarımı En İyi Makyaj & Saç En İyi Kısa Metraj Film En İyi Kısa Metraj Belgesel En İyi Belgesel Yabancı Dilde En İyi Film En İyi Ses Miksajı En İyi Ses Kurgusu En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu En İyi Kurgu En İyi Yapım Tasarımı En İyi Özgün Müzik En İyi Özgün Şarkı En İyi Uyarlama Senaryo En İyi Özgün Senaryo En İyi Yönetmen En İyi Kadın Oyuncu En İyi Erkek Oyuncu En İyi Film

Rise of the Guardians (2012) Efsane Beşli

Dreamworks'ün en beğendiğim işinin (Shrek'i bir kenara koyarsak) How to Train Your Dragon olduğunu her defasında söylemişimdir. Ondan önce ya da sonra Dragon gibi bir atmosferi yakalayamayan animasyon şirketi; Kung Fu Panda, Puss in Boots ve Megamind gibi akıllara zarar işler yaptıktan sonra Rise of the Guardians ile bir kez daha hedef kitlesi olarak çocukları seçerek yanlış kararlara imza atıyor. Uyku perisi (sandman), diş perisi (tooth fairy), Noel Baba ve Paskalya Tavşanı'ndan oluşan dört kişilik bir muhafız ekibinin yüzyıllardır tüm dünyadaki çocukları korku ve kabuslara karşı korumasının ardından ortaya çıkan Karabasan (boogeyman) felaketine karşı bir araya gelmelerini, başa çıkamamaları üzerine de Jack Frost isimli bizim kültürümüzün pek de aşina olmadığı bir mit karakterinin de yardıma koşmasını izliyoruz Efsane Beşli'de (amma uzun oldu bu cümle). Aslında Dreamworks'ün iyi yaptığı bir şey var. Pixar'ın karakterlerinde göremediğimiz ve animasyon f...

Deathly Hallows: Part II

Zümrüdüanka Yoldaşlığı filminden itibaren Harry Potter serisinin yönetmen koltuğuna oturan David Yates, televizyonla adını biraz olsun duyurmuş ve sonrasında Potter ile ünlenmiş bir yönetmen. Kendisinin tek başarısı Primetime Emmy Ödülleri'nde kazandığı bir adaylıktan ibaret. Ta ki Deathly Hallows: Part I'a kadar. Her zaman en iyi Harry Potter filminin Prisoner of Azkaban olduğunu düşünmüşümdür. Usta yönetmen Alfonso Cuaron'un elinden çıkan film, diğer Potter filmlerinden daha farklı bir havaya aitti. Belki de bunun sebebi Voldemort'un yokluğudur, bilinmez, ama seriyi izleyen herkes Azkaban'ın farklı bir tadı olduğundan şüphesizdir.  Azkaban ile yarışacak bir Potter filmi geleceğini hiç düşünmezken birden, hiç beklemediğim bir yönetmen olan Yates'ten, Deathly Hallows'un ilk bölümü geldi. Sanki o zamana kadar çocuk filmi olarak tasarlanan seri birden yetişkin filmi olmuştu. Kitaba en sadık film olarak Potter tarihine geçen Bölüm I, izleyenlerden de oldukça ...